Dün yerel basında Muhtarlarla ilgili yapılan haberle ilgili Elazığ Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ahmet Gül tepki gösterdi.
Harput Gündem/Elazığ - Elazığ'da yerel basın hizmetinde bulunan bir haber sitesinde "Muhtarların Hakkıdır!" başlığıyla yapılan haberle ilgili Elazığ Muhtarlar Federasyonu Başkanı Ahmet Gül tepki gösterdi. Haberin içeriğinde yer alan "Sahip oldukları sosyal haklar, belediyelerin verdiği imkanlar ve yakınlarının işe alınmaları, yapılan lüks muhtarlık ofisleri ve tefrişatları ile yüksek maaş nedeniyle cazibe haline gelen muhtarlıklarda kıyasıya rekabet yaşandı. Seçimlerin tamamlanmasının ardından ise e-Devlet kullanımının yaygınlaştığı bu dönemde, 50 bin muhtarın varlığı ülke ekonomisine verdiği yük ile tekrar sorgulanmaya başlandı." ifadeleri kullanılmıştı. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından bir mesaj paylaşan Başkan gül şu ifadeleri kullandı:
"İlimiz Elazığ’da yaptığı haberlerle ulusal kamuoyunda gündem oluşturan, vatandaşların ve şehrin sıkıntılarını hiç kimseden korkmadan kimsenin kalemşorluğunu yapmadan yazan, yazdığı yazılar karşısında hiç kimseden bir rant veya ticari beklenti içerisinde olmayan bir gazetemiz, yine şehrimizin ve ülkemizin en büyük sıkıntılarından biri olan muhtarları haber yapmış.
Bunlara göre;
-Ülkedeki ekonomik sıkıntısının sebebi muhtarlar,
-Emeklinin bu durumda olmasının sebebi muhtarlar
-İşsizliğin, enflasyonun sebebi muhtarlar,
-Yetmez, Elazığ’da onlarca mahallenin kentsel dönüşüm sorunu, şehirdeki trafik, ulaşım, imar, mahalleler arasındaki gelişmişlik farkının sebebi yine muhtarlar.
El-insaf yahu!..
Yazınızda muhtarlar yüksek maaş alıyor diyorsunuz. Yüksek maaştan kastınız nedir? Herkes bilir ki muhtarlar asgari ücret alır. Adı üzerinde “ASGARİ ÜCRET”. Size göre asgari ücret çok yüksek demek ki. Keşke aldığımız “asgari ücret maaşları” bizim cebimizde kalsa ama çalışma arkadaşlarımız aldıkları maaşın çoğunu koşuşturmayla harcıyorlar. Günün sonunda kalan kar yorgunluğumuz.
Lüks ofisler diyorsunuz; bu ofisler bize babadan kalan miras değil. Tek göz odalı muhtarlık ofislerini lüks olarak adlandırıyorsanız saygı duyarım size. Bu kamu binalarında bir önceki dönemde görev yapan on dokuz mahalle muhtarımız görevlerini yeni arkadaşlara devretti. Bu ofisler mahallelere hizmet amacıyla kullanılmaya devam ediyor. Tabi sizin gözünüzde her şeyin iyisi biz muhtarlara ait gibi görünüyor. Lüks ve şatafat içinde yaşamak size yakışır, belediye sizden eleman alırsa sıkıntı yok, muhtardan EBUAŞ üzerinden alırsa olmaz. İmarda sizin işinize gelen düzenlemeleri yapabilir, ihale de alabilirsiniz. Size sıkıntı olmaz çünkü gazeteniz var. Şehirde istediğinizi karalayıp hak etmediği halde algılarla istediğinizi yüceltme hakkınız da var. Size göre şehirde hiçbir sıkıntı yok. Olur ya yazarsanız birileri size darılır. Gazeteciliğin aynı zamanda kamu hizmeti olması sizi bağlamaz. Çünkü sizin derdiniz vatandaş değil size faydası dokunabilecekler. Daha bugün Doğukent Mahallesinde “basını çağıralım diyen vatandaşa diğer vatandaşlar onlar gelemez icazet almaları gerekir” derken basını vatandaşın nezdinde düşürdüğünüz durumda umurunuzda değil. Niye olsun ki! Aman birileri rahatsız olmasın olur ya sonra ters düşersiniz.
Yani değerli dostlarım, abilerim, bacılarım, kardeşlerim, ablalarım! Her şeyin en güzeli bunlara layık. Tüm kurumlar bunların emrinde olmalı, bunların beğenmediği vekil, muhtar, kamu görevlisi vs. kim olursa olsun karalama özgürlükleri var. Kalemlerini doğrular için değil istedikleri gibi kullanma özgürlükleri de var. Başta Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, Gazi Meclisimiz olmak üzere devletimizi yöneten her kişi ve kurum muhtarların ülkeye bu kadar zarar verdiğini bilmez ama bunlar bilir.
Elazığ’da herkes birbirini bilir. Kim ne yapıyor herkes farkında ama kimse konuşmaz yazmaz. Sadece bunlar yazdığı için herkesin kendilerine inandığını zannederler. Her bir muhtar arkadaşımız vatandaşların büyük ekseriyetinin oylarıyla seçilmiş, hepsi birbirinden kıymetli, mahallesi, köyü için canla başla çalışan ve bu işi para için değil, vatandaşa hizmet etmeyi kendilerine görev edinen ve bu işi gönülden yapan, bu yüzden Osmanlı Devleti döneminden günümüze kadar gelebilen nadir kurumlardan biri olmayı başaran muhtar olma sıfatı almışlardır.
Velhasıl biz sizi biliyoruz. Bir dost olarak düştüğünüz durumdan da üzüntü duyuyoruz. Umarım bir an önce gerçek gazetecilik yaparsınız da biz de size katkı sunar alkış çalarız.
Not: Kalemini birilerini memnun etmek için değil gerçekler için kullanan gazeteci ve basın mensubu dostlarımız her zaman baş tacımızdır. Onları kesinlikle bu konudan tenzih ederek konuşuyoruz. Allah onların sayılarını artırsın. Kimse malı, mülkü, makamı ile anılmaz. Ömrün sonunda insana bir ismi kalır. Rabbim bizi menfaat uğruna kişiliğinden, karakterinden duruşundan taviz verenlerden eylemesin inşallah."
