Elazığ Belediyesi 25 Nisan 2024 tarihinde yaptığı açıklamada mülkiyeti belediyeye ait 40 adet konut, 16 adet iş yeri ve 10 adet arsanın açık arttırma suretiyle 7, 8 ve 9 Mayıs tarihlerinde satışı gerçekleştirileceğini belirtti.
Harput Gündem/Elazığ - 31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden bir ay geçti. Seçim sonuçlarına baktığımızda seçmen kanadında tercihler üzerinde belediyelerin performanslarından ziyade ülkedeki ekonomik ve siyasi krizlerin etkili olduğunu okumak zor değil. Bu etmenlerin dışında mevcut belediye başkanlarının kötü yönetimi de bir o kadar etkili oldu. AK Parti cephesinde bile yenilgi olarak adlandırılabilecek bir sonuç ortaya çıktı. Tüm il, ilçe ve beldelerde bu değişim rüzgarını gördük. Muhalefet bu değişimden hızlıca faydalandı ve göreve gelir gelmez bir önceki belediye yönetimlerinin borçları afişlere çıkardı. Borç batağına sürüklenen belediyelerde bir sonraki seçime kadarki performanslarını bu borçlara göre ölçebileceğimiz bir kriter de çıkmış oldu böylece.
Elazığ, Şahin Şerifoğulları ie beş yıl daha devam dedi. Bu sebeple değişim yaşanan iller kadar bir şeffaf süreç ilimizde yaşanmadı. Elazığ Belediyesi'nin ne kadar borcu olduğu tam bir muamma. Zikredilen miktarlar ise dedikoduların ötesine geçemiyor. Mevcut belediye başkanlarının geçmiş dönemlerde kendi yönetimleri altında ne kadar harcama yaptıklarını açıklama geleneği olsa keşke. Yerel yönetimlerin kendi asli görevlerini ve acil yapılması gereken hizmetleri yok sayıp kendi menfaatlerine uygun olarak rant sağlaması vatandaşın ihtiyacı olan hizmetlerde aksamalara neden oldu. Vatandaşın sabrı da bir yere kadar. Yeni dönemde Elazığ'ı sancılı bir süreç bekliyor. Yolların kötü hali, kanalizasyon problemleri, acil yıkılması gereken metruk binalar, içme suyunda yaşanan sorunlar derken Elazığ Belediyesi'nin yeni döneminde kaoslar arka arkaya geldi. Meclis kavgası ülke basınında yer aldı, belediye personelinin sürgün haberi ise hala konuşuluyor. Bu kaos içinde yönetim ise konut, iş yeri ve arsa satışı yapılacağını açıkladı. Kötü yönetilen beş yıllık bir dönemden sonra -ki şehrin bir adım ileriye gittiğini söylemek zor- bir beş yıl daha kaybedeceğiz gibi görünüyor. Mevcut ekonomi içerisinde kimsenin elindeki malını satmak istemediği ve özellikle gayrimenkullerini bir hazine gibi sakladığı bu ortamda devletin ve halkın teminatı olan bu varlıklar bakalım hangi gereksiz harcamalara malzeme edilecek. Elbette bu durum biz vatandaşları üzmektedir. Fayda göreceğimiz bir hizmete vesile olmasını umsak da geçmiş karneler kötü olunca geleceğe de umutlu bakamıyoruz.
